Enerji, dünyaya yön veren olgulardan biri konumunda. Başta petrol ve doğalgaz olmak üzere enerjiye ulaşmak adına her yıl trilyonlarca dolar harcanıyor. Petrol ve doğalgaz üreten ülkeler dahi kendi aralarında anlaşmakta güçlük çekiyor. Sınırlı miktarda bulunan petrol ve doğalgaz, yeraltı kaynağına sahip olmayan bizim gibi ülkeler için de en büyük harcama kalemlerinden biri konumunda. Bu durum yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmasını zorunlu kılıyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda ilk sırada güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi geliyor. Dünyada son yıllarda bu alanlarda yatırım yapılmaya başlandı. Ülkemiz de bu duruma ayak uydurmaya çalışıyor. Zira cari açığımızın büyük kısmı enerji giderlerinden oluşmakta. Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırıma hız veren ülkemiz, 2017 yılında bin megavatlık yeni rüzgar enerjisi santrallerini devreye sokmaya hazırlanıyor.
Rüzgar Enerjisi Yatırımları Artıyor!
2017 yılında rüzgar enerjisi için 2 bin megavatlık yeni girişim yapılmasının beklendiği ülkemizde, geçtiğimiz yıllarda çeşitli izinlerden dolayı bekleyen projelerin de çözüme kavuşması bekleniyor.
Yapılan girişimler ile 2017 yılında ek bin megavatlık rüzgar enerjisi santralinin devreye girmesi bekleniyor. Uzun vadede ise 2017 ila 2035 yılları arasında hedeflenen rüzgar enerjisi yatırımları sayesinde ülkemiz cari açığının 13 milyar dolar seviyesinde azalacağı tahmin ediliyor.
2023 yılında ülkemizde elektrik üretimi için 100 bin megavatlık toplam kurulu güce ulaşılması bekleniyor. 2023 yılına kadar yapılacak yatırımlarla bu gücün 20 bin megavatlık kısmı yani yüzde 20’sinin rüzgar enerjisinden elde edilmesi ön görülüyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar dünya ölçeğinde her yıl artmaya devam ederken, ülkemizin de bu konuya ağırlık vermesinin önemi vurgulanıyor. Zira gelecek, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen güçle kurulabilecek ve bu sayede doğanın kirlenmesinin de önüne geçilebilecek.