Avrupa Birliği Müzakereleri Son Bulursa Kredi Faizleri Nasıl Etkilenir?
Uzun zamandır Türkiye AB aday devleti arasında yer alıyor. Gerek ithalat ihracat olarak gerekse sermaye akışı olarak Türk ekonomisinde AB önemli bir yer tutuyor. Hali hazırda AB üyesi devletler arasında yer almamamıza rağmen AB ülkeleri ile aramızdaki ekonomik bağ hem AB için hem de Türkiye için vazgeçilmez gibi duruyor. Fakat son günlerde yaşanan tartışmalar çok düşük bir olasılık olsa da Türkiye ile AB arasındaki bağların kopma ihtimalini doğurdu.
Türkiye AB aday devletleri arasında yer almasına rağmen AB Ortak Pazar anlaşmasına tabi bir ülkedir. Bu anlaşma gereği Avrupa birliği üye devletleri ve aday devletleri arasında sermaye, mal, işgücü dolaşımı kısıtlanamıyor. Hal böyleyken Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakerelerine son vermesi halinde Türkiye’ye giren sermaye miktarında azalma ihtimali olabilir.
Türkiye’ye giren sermaye miktarında azalma olması halinde piyasalardaki para miktarı azalacağı için bankaların elindeki kredilendirilebilir para miktarı azalacaktır. Bankalar ellerinde bulunan kredilendirilebilir para miktarını arttırmak amacıyla mevduat faizlerini arttırması kredilendirme maliyetlerini arttıracağı için kredi faiz oranları yükselebilir.
Türkiye’nin iç tasarrufları yatırımlar için yeteri değildir. Yani Türkiye dışardan sermayeye ihtiyaç duyar. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden çıkması sonucunda Türkiye’deki sermaye oranın azalacağını yukarıda söylemiştik. Türkiye AB kanalları ile sağladığı sermayeyi AB’den sonra farklı yatırımcılara yüksek faiz vaat ederek karşılayabilir. Türkiye’nin faiz oranları yükseltmesi bir süre sonra reel faiz oranlarını da yükselteceği için banka kredi faizleri yükselebilir.
Sonuç olarak AB ile Türkiye arasındaki ekonomik bağ bankacılık sektörü için de önemlidir. AB ile bağların koparılması Türk ekonomisine zarar vereceği gibi bankacılık sektörüne de zarar verir ve faizlerin artması işten bile olmaz.