Ekim ayı başından beri döviz karşısında aşırı değer kaybeden Türk Lirası nedeniyle enflasyonun hatrı sayılır düzeyde yükselmesi bekleniyordu. Ancak bugün TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri yıllık bazda enflasyonun yüzde 7 seviyesinde gerçekleştiğini ortaya koydu. Piyasanın beklentisi yüzde 7,4 düzeyinde olduğu için bu gösterge nispeten “iyiye işaret” olarak yorumlandı.
Kasım ayı özelinde yüzde 0,52 olarak gerçekleşen enflasyon, Türk Lirası’ndaki değer kaybı nedeniyle enflasyonun daha yüksek oranlarda artmasını bekleyenler için sürpriz niteliğinde oldu. Buna rağmen yabancı finans kuruluşları; henüz kur farkının piyasadaki etkilerinin tam olarak görülmeye başlanmadığını ve ilerleyen zamanlarda enflasyonun sert yükselmesini beklediklerini ifade ediyorlar.
Türk Lirası Negatif Ayrıştı!
Ekim ayı başından bu yana özellikle Amerikan Doları karşısında yüzde 20’ye varan oranda değer kaybı yaşayan Türk Lirası, global çapta dolar karşısında değer kaybına uğrayan gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrıştı. Bahse konu süre zarfında gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en fazla değer kaybına uğrayan para birimi konumunda olan Türk Lirası’nın enflasyon üzerinde beklenen negatif etkiyi yapmaması yerli piyasa aktörlerinde memnuniyetle karşılanırken, yabancı finans kuruluşları bu durumun geçici olduğu ve enflasyonun orta ve uzun vadede patlayacağı görüşünde.
Bugün Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan Kasım ayı enflasyon rakamları açıklaması sonrasında konuşan Credit Agricole’nin stratejisti Guillaume Tresca; “Türk Lirası’ndaki güçlü değer kaybı trendi göz önüne alındığında bugün TÜİK tarafından açıklanan veriler oyun değiştirici olmayacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kredibilite eksikliği hali hazırda devam ediyor ve Türkiye artık yüksek risklere sahip bir ülke konumunda…” dedi.
Ekonomistler; enflasyon rakamlarının beklenenden düşük gelmesine rağmen yabancı finans kuruluşlarının her durumu Türkiye aleyhine yorumlama çabalarının dikkatlerden kaçmadığını belirtirken, dünya gerçeklerinden de kopmadan ekonomik önlemler almaya devam edilmesi gerektiğini vurguluyorlar.