Klasik tabirle “milyonlarca çalışanı” ilgilendiren, aslında tüm Türkiye’yi doğrudan etkileyen “asgari ücret” pazarlığı yarın itibari ile başlıyor. Asgari ücret sadece işçileri ve işverenleri ilgilendirmiyor, aynı zamanda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ya ödenen prim ücretlerinin belirlenmesinden enflasyon oranlarına kadar bir çok alana etkisi olduğu için tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Geçtiğimiz yıl başında hükümetin daha önce seçim vaadi olarak verdiği “Asgari ücret 1.300 Türk Lirası olacak” söylemi gerçekleştirilmiş ve asgari ücret bin 300 Türk Lirası’na çıkarılmıştı. Bu yıl işçilerin talebi ise bin 600 Türk Lirası. Patronlar ise enflasyon üzerinde zam vermemekte kararlı.
Yarın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun başkanlığında toplanacak “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda”; işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay asgari ücretin minimum bin 600 Türk Lirası olmasını istediklerini belirterek; “TÜİK’in geçen yıl komisyona sunduğu bir işçinin net yaşam maliyeti net bin 600 liraydı. Biz devletin kurumunun ortaya koyduğu bu rakama razıyız. Ülkenin, ekonominin, işverenin durumunu biliyoruz ama işçinin halini daha iyi biliyoruz. Bu nedenle talep ettiğimiz net bin 600 lira makul bir rakamdır. Üzülerek görüyoruz ki bunu bile yüksek bulanlar var. Biz onları bir ay bu parayla geçinmeye davet ediyoruz.” dedi.
Asgari Ücret Nasıl Belirleniyor?
Bir yıl boyunca geçerli olacak asgari ücreti, yasa gereği beşer işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” belirliyor. Bu komisyonda; işçi tarafını en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Türk-İş temsil ederken, işveren tarafı adına masaya TİSK oturuyor.
En az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veren komisyonda; oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın, çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.