Garanti BBVA tarafından destek alınarak elde edilen analizlere göre Türkiye dijital bankacılık alanında öncü ülkeler arasına girmeyi başardı.
Garanti BBVA Genel Müdürü Yardımcısı İlker Kuruöz, “Türkiye dijital bankacılık alanında gerek teknolojik altyapısı gerekse inovatif ürün ve hizmetleriyle bugün dünyada öncü ülkelerden biri konumunda.” açıklamalarında bulundu.
Dijital Bankacılık Alanında Garanti Bankası Müdüründen Açıklamalar!
Kuruöz, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle bankacılık sektörlerinde teknolojik değişimlerin oluşturduğu etkileri değerlendirmede bulundu.
Salgınla ilerleme kaydeden dijital bankacılık alanında Kuruöz şu açıklamaları yaptı:
“Bize güçlü yönlerimizi gösterdiği gibi sektör ve kurumlar olarak süreçlerimizi de tekrar gözden geçirmemizi sağladı. Hep daha yeni ve yenilikçi işlere odaklanırken, salgın sırasında şubede yapılması gereken işleri regülasyonlar dahilinde çözerek dijitale taşımak için hızlanmamıza katkı sundu.”
Dijital Bankacılığı Yeni Kullanan Müşteriler Daha Hızlı
Dijital bankacılık alanında salgın döneminde evden işlemlerini ilk defa yapan müşteriler de teknolojik altyapı sayesinde daha hızlı öğrenip daha iyi işlem sürecini yürütebilmekte. Buna yönelik İlker Kuruöz şu açıklamaları iletti:
“Dolayısıyla artık, bugüne kadar nispeten dijital bankacılığın uzağında kalmış ya da henüz hiç tanışmamış, fakat yaşadığımız bu olağanüstü süreçle birlikte sisteme dahil olması gereken milyonlarca potansiyel müşterimize, tüketicilere karşı da bir sorumluluğumuz var. 1 Mayıs 2021’den itibaren de yeni mevzuatlar doğrultusunda bu milyonları, doğru tasarlanıp kurgulanmış iyi bir deneyimle sisteme dahil etmemize imkan tanıyan ‘uzaktan müşteri olma’ dönemi başladı. Bu süreci bankacılık açısından oldukça heyecan verici ve önemli bir adım olarak görüyoruz. Bu süreç aynı zamanda bankaların daha fazla müşteriye erişmesi ve hizmet vermesi açısından da çok değerli… Bu hem dijitalleşme rakamlarını çok önemli ölçüde etkileyecek hem de finansal kapsayıcılığı artırarak dijital bankacılık hizmetlerinin tabana yayılmasını kolaylaştıracak. Ancak salgın dönemi şüphesiz ki bu süreçleri daha da hızlandırdı ve gerçekten gelecek birkaç yıl için planlanan yatırımlar, uygulamalar çok kısa sürede hayatımıza girdi. Bu dönem teknolojinin yaşamlarımızı ne derece kolaylaştırdığını ve değer yarattığını da bir kez daha görmüş olduk.”
Ayrıca fintech uygulamalarına yönelik ve şirketler için kredi sağlama, varlık yönetimi, sigorta, faktoring ve finansal danışmanlık alanları için de etkilerini hissetmeye yönelik tepkileri almaya başladığının altını çizerek Kuruöz, şu açıklamaları sözlerine ilave etti:
Biz birlikte büyüyeceğimize inandığımız fintech’lerle ortaklık kurmak, hizmet almak veya bünyemize katmak gibi değer yaratacak her türlü iş birliğini gündemimizde tutuyor ve bunların bazılarını da uyguluyoruz. Temel yaklaşımımız, bu iş birliklerini doğru noktalarda yapabilmek. Bu iş birliğinde öne çıkacak unsuru, müşterilerimize yaratacağımız deneyim ve fayda olarak görüyoruz. Örneğin emeklilik ve teknoloji tarafında halihazırda bazı start-up’larla iş birliği yapıyoruz. Bugün bankalardan çok farklı işler yapan, tamamlayıcı iş modelleri geliştiren B2B Fintech’ler var. Bunlar, KOBİ, ticari bankacılık gibi halen dijital anlamda yol kat edilecek alanlarda çok iyi çözümler geliştiriyorlar. Teknoloji hizmeti sağlayıcı modellerde bankalara maliyet, hız, çeviklik avantajı yaratabilecek fintech’ler var. B2B modellerin önümüzdeki dönemde hızla büyüyeceğini söyleyebiliriz. Bu alandaki iş birlikleri bankalar açısından avantaj yaratıyor. Diğer taraftan dijital trafiği arttırma, bankalarla son kullanıcıyı daha fazla buluşturma ve müşterilere daha fazla katma değer yaratma potansiyeline sahip fintech’ler de var. Bu tarz girişimlerle de e-ticaret, sigortacılık gibi alanlarda iş birliği fırsatlarını değerlendiriyoruz.’