Hazine’nin iç borçlanmada nakit oranları karşılayamaması ile araştırılan konu kapsamında kamu bankalarının payı Nisan ayı itibariyle rekor seviyeyi yaşayarak yükseliş meydana getirdi.
Hazine tarafından yapılan borçlanmalarda yabancı yatırımcılar ve özel bankalar için ilgisizlik kamu bankalarının yükünü artıran unsurların başında gelerek borçlanmalarda rekor seviyeyi görerek yükseliş yaşandı.
Ekonomik aktivitelerin hareketlenmesi için açıklanan kredi paketlerinde öne çıkan kamu bankaları bütçenin finansmanı ile oluşan yüklerde de yükseliş ivmesi dikkat çekti. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan iç borç stoklarını elinde tutan bankaların dağılım hareketlerine ilişkin verilere göre kamu bankalarının yaptığı borçlanmalarda paylar bu yıl Nisan ayında yüzde 36,4 ile rekor seviyeye yükselişte gördü.
Rekor Seviyeyi Gören Borçlarda Mali Genişleme Etkisi
Hazine’nin iç borçlanması içerisinde kamu bankalarında oluşan payda Nisan ayı itibariyle rekor seviyeler yaşandı. Kamu bankalarının iç borçlanmada görülen yükü salgın yılında olan 2020’nin ortalarından bu yana yükseliş eğilimi içine girdi. Hazine’nin yapılan borçlanmalarda yabancı yatırımcılarda olan ve özel bankaların ilgisizliği nedeniyle kamu bankalarının yükünü artıran unsurların başında geldi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı iç borç stoğunun dağılımına ilişkin verilere göre kamu bankaları iç borçlanmada bulunan payı bu yılın Nisan ayında yüzde 36,4 ile rekor seviyelere kadar yükseliş görüldü.
Salgına karşı uygulanan mali genişlemelerin etkisiyle kamuda borçlanma ihtiyacı artışı varken 2020 yılının ortalarında kamu bankalarında iç borçlanmalarda görülen payda yükselişe geçildiğinde 2019 yılının sonunda Hazine’nin gerçekleştirdiği iç borçlanmada kamunun payı yüzde 25,6 olurken, 2020 Temmuz ayında bu oran yüzde 30’un üzerine çıktı.
Yabancı İlgisinin Düşük Olması Kamunun Payını Artırıyor!
Hazırladığı raporda bu konuya dikkat çeken ünlü analist Haluk Bürümcekçi, yabancıların ve özel bankaların ilgisizliği gibi etkenlerden dolayı kamu bankalarının iç borçlanmadaki yükünün artışa uğradığı üzerinde durdu. Bürümcekçi konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin risk priminin son dönemde belirgin yükselmesi sonrası Hazine’nin Ocak ayından beri dış borçlanma piyasasına çıkamaması ile iç borçlanma üzerinde artacak baskının, bütçe finansman ihtiyacını azaltacak yönde ilerlemeler sağlanması ile dengelendiği görülmüştü. Bu süreçte dolaylı vergilerin güçlü iç talepten olumlu etkilenmesi, vergi yeniden yapılandırmasından elde edilen gelirler ve faiz dışı harcamalarda frene basılması ile Hazine’nin net iç borçlanması geçen yıl ilk dört ayındaki 97,5 milyar TL düzeyinden bu yıl aynı dönemde 36,0 milyar TL’ye gerilemiş durumda.
Yine de, TL cinsi tahvillere yabancı ilgisinin tarihi düşük seviyelerde seyri, TCMB’nin APİ portföyünü küçültüyor olması, pandemi desteklerinin tekrar uzatılması ile İş-Kur’un alım gücünün daha da azalacak olması ve özel bankaların piyasa yapıcılığı yükümlülüğü dışında alımlara isteksizliği gibi gelişmeler, Hazine’yi borçlanma hedefini yerine getirmek için kamu bankalarına daha fazla yüklenmek durumunda bırakıyor.”