Zorunlu trafik sigortası, yasa gereği yapılması gereken araç sigortasıdır. Ve herhangi bir kaza durumunda kendi aracınızın değil, karşı tarafın zararının bir kısmını karşılar. Kasko ise; aracınızı kaza, yanma, çalınma gibi durumlarda karşılaşılabilecek zararları kapsayan bir sigorta çeşididir. Yani kasko yaptırıp belirli bir prim karşılığında hasarların bütün maliyetini kasko yaptırdığınız sigorta şirketine devretmiş oluyorsunuz. Kasko teklifi alınıp poliçeniz hazırlanıyor ve faydalanmaya başlıyorsunuz. Kaskonun amacı bir yönden kendi aracınızı garantiye almaktır. Yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçebilmek için geçerli bir araçtır.
Kasko Teklifi Almak
Kasko teklifi alma işlemi, aracın değeri, ruhsat sahibinin yaşı ve bulunduğu il esas alınarak belirlenir. Ayrıca talep edilen önlemler olursa kasko fiyatında değişiklikler olur. Söz konusu fiyat belirleme işlemi her sigorta acentesinde farklılık gösterir. Çünkü her firmanın hizmet bedeli ve ücretleri farklıdır. Kasko teklifi alınırken belirli standartlar var demiştik bu standartların haricinde talep edilen diğer hizmetler için ek ücret ödenmektedir. Örneğin standart bir kasko paketinde sadece aracın hasarı karşılanırken ekstradan talep edilen çalınmaya ve depreme karşı kasko için ekstra ücret ödeyip fayda sağlanabilmektedir.
Kasko teklifi alma işlemi, üç ana unsur ile belirlenir. Aracın fiyatı, ruhsat sahibinin yaşı ve yaşadığı şehir, her firma kendi bünyesinde sunduğu şartlara göre Kasko teklifi sunar. Yani A firmasında yaklaşık kasko fiyatı 150 TL iken, B firmasında 175 TL olabilir. Her yıl yenilenen ücretler ile birlikte hesaplamalarda değişir. Firmalar bu noktada rekabet ortamı olduğu için farklı taksit imkânları ya da kampanya seçenekleri sunabilir. Örneğin; kredi kartına 6 taksit imkânı gibi. Kasko zorunlu olmamasına rağmen bana göre çok gerekli bir önlemdir. Karşılaştığımız bir kaza durumunda mağduriyetimiz en iyi koşullarda giderilmeye çalışılıyor ve hizmet kısa sürede sağlanıyor. Yani uzun süreli bekleme durumu da söz konusu değil.