Tüberkülozun “mycobacterium tuberculosis” adı verilen bir basille oluşan bulaşıcı bir hastalık olduğunu söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Dallı, tüberküloz hastalığının en sık akciğerlerde görülmekle birlikte bütün organ ve dokularda da (kemik, böbrek, beyin zarları, lenf bezleri vs.) görülebileceğini söyledi. Dallı, ilaçlarla tedavisi mümkün olan bu hastalıkta teşhiste gecikilir veya tedavi düzenli olarak yürütülmezse ölüme bile neden olabileceğini kaydetti.
AŞIRI KİLO KAYBI TEHLİKELİ
Aşırı üzüntü, depresyon gibi durumlara maruz kalındığında iştahta azalma, buna bağlı kilo kaybı ve vücudun savunma sisteminde çökme gelişebileceğini söyleyen Dallı, düşük kilodaki (boya göre olması gereken ideal kilonun altında olmak) bir kişinin verem mikrobunu aldığında hastalığın ortaya çıkma riskinin normal kilodaki bir bireye göre daha fazla olduğunun altını çizdi. Yrd. Doç. Dr. Dallı, kötü beslenmenin de vücut direncini düşüren ön önemli nedenlerden biri olduğunu ifade etti.
TÜBERKÜLOZ BASİLİ HER YERDE
Asansörde, toplu ulaşım araçlarında, iş yerlerinde, kısacası her yerde verem basili ile karşılaşmanın mümkün olduğunu ifade eden Dallı, dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin tüberküloz basili ile karşılaşmış durumda olduğunu söyledi. Dallı, “Verem mikrobunu alıp infekte olan sağlıklı bir bireyin yaşamı boyunca hastalık gelişme riski yüzde 10 civarında. Ancak verem zayıf bedenleri, savunma sistemi güçsüzleşenleri seviyor. Akciğerde uyumaya geçen basil, savunma sisteminin zayıfladığı anda harekete geçip, hastalık oluşturarak tutunduğu bölgenin işleyişini bozuyor. Akciğer vereminde öksürük, balgam, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve kan tükürme gibi akciğere özgü bulgular ortaya çıkıyor. Ayrıca ateş, gece terlemesi, kilo kaybı gibi genel yakınmalar da hastalığa eşlik ediyor. Bu şikayetleri olan ve akciğer grafisinde veremden şüphelenilen kişide balgama bakılıyor” dedi.
VEREMDE MASKE TAKILMALI
Tüberkülozun en az 6 aylık bir tedavi gerektirdiğini söyleyen Dallı, hastaların akciğer tüberkülozu tanısı aldıktan sonraki ilk iki-üç hafta çevredeki insanları korumak amaçlı mutlaka toplumdan izole edilmesi, güneş alan bir odada kalması, odanın sık havalandırılması, maske ve mendil kullanması, maske ve mendillerin yakılarak imha edilmesi gerektiğini söyledi. Dallı, “Uygun tedavi ile ilk günlerden itibaren solunum yoluyla çıkarılan mikrop sayısı hızla azalıyor ve genellikle iki-üç haftanın sonunda bulaştırıcılık ortadan kalkıyor. Kişinin birlikte yaşadığı bireylerin ve iş arkadaşları risk grubunda yer alıyor. Hasta ile temas süresi önemli. Bu süre arttıkça risk de büyüyor” diye konuştu.
A.ÖZCAN KIRLANGIÇ