Sabah yazarlarından Dilek Güngör köşesinde Vakıfbank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan’ın bu sene içindeki hedeflerine yönelik açıklamalarından bahsetti.
Vakıfbank‘ın Türkiye’nin lider bankası vizyonu olarak belirlendiğini, ilerleyen dönemlerde bu noktaya ulaşmak için neler yapılacağı sorusu üzerine göreve geldiği zaman ilk aşamada önceliklerin belirlendiğini söyleyen Özcan, vizyonlarını Güçlü Türkiye’nin Lider Bankası olarak belirlediklerini, karlı ve verimli büyüme stratejisi ise bankanın Ankara’dan İstanbul’a taşındığında 6 bina yayılmış durumda olduklarını, Ankara’da 2 binaları olduğunu, dağınık bir yapının sonuçlarının verimsizlik ve yönetimde etkin olamama ile sonuçlandığını, bu nedenle de genel müdürlük birimlerinin Ümraniye’de bulunan yeni binaya toplandığını söyledi. İkinci eksik olarak, diğer bankalar ile bilançolar karşılaştırıldığı zaman ücret ile komisyon gelirlerinde geri konumda bulunduklarını söyleyen Özcan, öncesinde ücretsiz olarak vermiş oldukları hizmetleri diğer bankalar ile eşitlemek istediklerini, makul olanın peşinden gittiklerini, bir diğer eksik olarak bankanın kurduğu şirketler ile arasında olan iletişimin olduğunu,iştiraklerin çok daha verimli, etkin ve karlı çalışmalarını sağlamak zorunda olduklarını söyledi.
Güneş Sigortası’nın iştiraklerinden biri olduğunu söyleyen Özcan, sigortanın ürettiği primlerinde yüzde 12’lik kısmının banka müşterileri tarafından sağlandığını, diğer bankaların sahip oldukları sigorta şirketlerinde bu seviyenin yüzde 100’lere kadar çıktığını, aktif bir şekilde iştiraklerini yakından takip ettiklerini, Güneş Sigorta primlerindeki paylarını da minimum yüzde 40 seviyelerine çıkarmak istediklerini söyledi.
Vakıfbank Hisselerini Hazine Alacak
Vakıfbank hisselerinin yaklaşık olarak yüzde 58’lik kısmının Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde olduğunu söyleyen Özcan, yüzde 16,5 ile yüzde 17’lik kısmının sandıkta, yüzde 25’lik kısmının ise halka açık olduğunu, 24 Aralık tarihinde KHK yayımlandığını, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hisselerinin Hazine’nin alacağını söyledi.
2018 Güzel Bir Sene Olacak
2018 ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özcan, bankacılık sektörünün minimum yüzde 15 oranında, kredilerin de minimum yüzde 20 oranında büyüme göstereceğini, bu yılın geçen yıla göre çok daha iyi geçmesini umduğunu, bu konuda olumlu düşündüğünü, ülkemizin artık bu konuda bir ivme yakalayabildiğini, bu ivmenin korunması gerektiğini ve inşallah da başarılacağını söyledi. Ekonominin en önemli oyuncularından birinin bankacılık sektörü olduğunu söyleyen Özcan, finans sektörüne ilişkin spekülasyonlar yapmanın doğru olmadığını, bu konuda dikkatli olunması gerektiğini söyledi.