2017 yılının bitmesi ile birlikte, gözler yeni yılda bankacılık sektörünün geleceğine çevrildi. Birçok ekonomist, yeni yılda bankacılık sektörünün büyüyeceğini, ama bu büyümenin 2017 yılına nazaran daha yavaş olacağını öngörüyor.
Konu hakkında açıklamalarda ve değerlendirmelerde bulunan Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, 2017 yılında Türkiye ekonomisinin sahip olduğu direnci net bir şekilde kanıtladığını, Kredi Garanti Fonu teminatlı krediler sayesinde Türkiye ekonomisi için tekrar bir güven ortamının oluşturulduğunu, likidite sıkışıklığının önüne geçebilmek adına KGF hamlesinin hızlı ve pratik bir adım olduğunu, hükümet tarafından gerçekleştirilen diğer önlem ve teşviklerin de büyümenin elde edilmesinde önemli destek sunduğunu ifade etti.
İhracat Performansı Yükselecek
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ise, Avrupa Birliği’ne üye olan ülkeler ile birlikte Türkiye’nin ana ihraç pazarlarında elde ettiği olumlu görünümü 2018 yılına taşıyacağını, bu görünümün aynı zamanda Türkiye’nin ihracat performansı için de yükseltici etki yapacağını beklediklerini ifade etti.
Bankacılık sektörünün Türkiye ekonomisinin büyümesine destek vermeye devam edeceğini ifade eden Bali, sektörün sahip olduğu güçlü bilanço yapısının, insan kaynağının deneyimli olmasının, teknoloji alanında altyapının her geçen gün gelişmesinin ve hem güvenilirlik, hem de yenilikçilik aşamalarında tutumunu ispatlamış olmasının, büyümeye yapılacak desteğin önemli kriterleri arasında yer aldığını kaydetti. Bali, aynı zamanda bankacılık sektörünün uzun bir süredir hem yerli, hem de yabancı finansal gelişmeler karşısında sahip olduğu güçlü duruşu koruduğunu, dalgalanmaların kısa süreli olması ile birlikte uzun vadede yükseliş eğilimini sürdürmeye devam ettiğini ifade etti.