Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılan taşeron düzenlemesi sonrasında, kamuda çalışmakta olan taşeron işçilerin kadroya alınması, doğrudan ve dolaylı olarak büyük bir maliyet ortaya çıkartıyor.
Toplamda 1 milyon 20 bin taşeron işçinin kamuda kadroya alınması yönünde çıkartılan KHK sonrasında Türkiye’nin önemli bir maliyeti ortaya çıktı. İş yapma sistemini kökünden değiştirecek olan bu değişiklik, ilk etapta kamu alımlarının neredeyse yüzde 30’unu oluşturan taşeron iş ve hizmet alımlarını tamamıyla sona erdirmiş durumda. Ortaya çıkartılan bu düzenleme ile birlikte, taşeron işçi kapsamında çalışmakta olan işçiler için özlük hakları ile alakalı sorunlar giderilmiş iken, aynı zamanda kamuya bu kapsamda iş yapmakta olan 17 bin taşeron şirketin sahip oldukları ve iş yapma aşamasında kullanılan aletlerin akıbeti ise yeni bir tartışma konusunu fitilledi.
Alet ve Makineler Devlet Tarafından Satın Alınacak Ya Da Kiralanacak!
Geçtiğimiz gün çıkartılan KHK doğrultusunda devam etmekte olan taşeron işçi sözleşmelerinin tamamının feshedilmesi beklenirken, aynı zamanda bir formül belirlenip, bu formül doğrultusunda idareler, yüklenici firmalara tazminat ödemesi gerçekleştirecek. Taşeron şirketler tarafından iş yapımında kullanılan makinelerin bir kısmı da devlet tarafından satın alınacak ya da kiralama usulüne göre devlet tarafından kiralanacak.
İdarelere sözleşme usulüne göre hizmet veren firmaların işverenlerinin Türkiye genelinde sahip olduğu büyüklük ise 17 bin işverene ulaşmış durumda. Bir platform altında toplanan işverenler de çözüm önerilerini rapor haline getiren hem Başbakan’a, hem de bakanlara ilettiler. 2017 yılının ilk 6 aylık sürecinde kamu alımlarının 100 milyar Türk Lirası’na ulaştığı, bu alımların yaklaşık 30,7 milyar Türk Lirası’na tekabül eden kısmını hizmet alımlarının oluşturduğu, henüz istatistiklere yansımamış olan veriler ile birlikte toplam rakamın 70 milyar Türk Lirası düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.
Taşeron işçilerin kadroya alınası konusunda, işverenleri kapsayan 17 bin rakamı, en az iki ortaklı ve ortalama 5 idari elemanlı olunması kapsamında 85 ila 119 bin kişinin doğrudan işsiz kalmasını sağlaması da gündeme gelirken, aynı zamanda bu taahhüt firmalarının bankalara olan 8,5 milyar Türk Lirası düzeyindeki borçlarının da herhangi bir ödeme imkânı kalmamış olacak.