Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch Ratings, Merkez Bankası tarafından Perşembe günü açıklanan faiz kararı hakkında görüşlerini paylaştı. Şirket, Merkez Bankası tarafından alınan bu kararın zorunlu görülmesi halinde harekete geçilebileceğinin sinyalleri olduğunu kaydetti.
Fitch Ratings Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından Perşembe günü 14.00’da açıklanan yüzde 0,50’lik Geç Likidite Penceresi faiz artırımı kararı hakkında açıklamalarda bulundu. Yapılan bu faiz artışının Merkez Bankası tarafından, zorunlu görülmesi halinde harekete geçebilecek güce sahip olunduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Fitch Ratings, Merkez Bankası’nın harekete geçme aşamasında işlevsel olarak değil, pozitif yönlü olarak hareket gerçekleştireceğini, son parasal sıkılaştırma politikası ile birlikte mevcut konjonktüre karşı teşvik sürecinin sonrasındaki mali disipline bağlı olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Karışık Parasal Politikalar, İletişim Mekanizmalarına Baskı Yaratabilir!
Aynı zamanda Merkez Bankası tarafından uygulanmakta olan karışık parasal politikalar sebebiyle iletişim mekanizmalarında bir baskının ortaya çıkartıldığını ifade eden Fitch Ratings, bu karar ile birlikte Merkez Bankası’nın döviz baskısı üzerinden uzun vadeli bir etki yaratacağını düşünerek hareket ettiğini, bu durumun kredi büyümesinde bir yavaşlama ihtimali üzerinde yoğunlaştığını, faiz kararının Merkez Bankası tarafından bu doğrultularda alındığını ifade etti.
Türkiye’nin bulunduğu grubun B grubu olduğunu, bu gruba göre değerlendirilen ve grupta çift haneli enflasyon ile karşılaşılan iki ülkeden bir tanesi olunduğunu hatırlatan Fitch Ratings, yüksek enflasyon oranları sebebi ile cari açığın artması, küresel finans koşulları için sıkılaşma yaşandığı bir dönemde iç tasarrufların gündeme gelmesine de engel ortamı oluşturduğunu kaydetti.
Merkez Bankası tarafından mali disiplin stratejilerinin sürdürülme aşamasında kararlı olunduğunun bir kez daha gösterildiğini ifade eden Fitch Ratings, 2018 yılında teşviklerin azalması, ekonominin büyümesini yavaşlatacağını, bu sebeple büyüme tahminlerinin yüzde 3,9 seviyesine düşürüldüğünü kaydetti.