Adana’da 75 yaşındaki bir vatandaş, 4 Ekim 2010 tarihinde banka şubesinden kredi çektikten sonra, banka tarafından uygulanan hayat sigortası kredinin kalan kısmını karışlamayınca mahkeme önemli bir karara imza attı!
4 Ekim 2010 tarihinde bir bankadan kredi çeken 75 yaşındaki vatandaş, genel kredi sözleşmesi sonrasında 7 Ekim 2010 tarihinde 1 yıl süreli hayat sigortası poliçesi düzenlendi. Poliçe, 2011 yılında da yenilenirken, 2012 yılında poliçe yenilemesi yapılmaması rağmen banka tüketicinin hesabından 1.279 Türk Lirası tutarında hayat sigortası yenileme sözleşmesi adı altında bir ücret kesintisi yaptı.
Asıl durum ise bundan sonra oluştu. 25 Eylül 2012 tarihinde kredi çeken vatandaş vefat edince, kredinin kalan kısmının hayat sigortası tarafından karşılanması bekleyen yakınları, banka şubesini ziyaret etti. Banka yetkilileri, bankanın iç tüzüğü kapsamında 75 yaşında ve daha büyük tüketicilere hayat sigortası poliçesi düzenlemediklerini ifade ederek bu talebi reddedince, mirasçılar konuyu Ticaret Mahkemesi sıfatı ile Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açma kararı aldı.
Mirasçılar, prim ücretinin tahsil edilmesi sebebiyle hayat sigortası poliçesinin yenilenmiş olarak sayılması gerektiğini ifade ederken, babalarının sahip oldukları kredi borcunun hesaplanmasını, sigorta bedelinin düşülmesini, artan miktarın da iade edilmesini talep etti.
Emsal Karar Niteliği Taşıyan Karar Verildi!
Kredi çeken vatandaşın 2012 yılı itibariyle 75 yaşını doldurmuş olması, imzalanan sözleşmenin de 12.1’inci maddesi gereğince bankanın sigorta yenileme mecburiyetinin bulunmadığını savunarak, davanın reddedilmesini talep eden banka avukatının itirazı üzerine mahkeme bilirkişi raporu talep etti. Kredi çeken vatandaşın 7 Ekim 2010 tarihinde 75 yaşında olduğunu ve bankanın bu durumun farkında olarak vatandaşa sigortalama işlemini yaptığını, 2011 yılında da bu işlemi tekrar ettiğini, 2012 yılında ise vatandaşın hesabından hayat sigortası yenileme tahsilatının yapıldığını ifade eden Mahkeme, bu durumun vefat eden tüketicinin sigortalandığını ve sigorta sözleşmesinin kurulduğu gerekçesiyle davanın kabul edilmesine karar verdiğini açıkladı.
Alınan bu karar sonrasında yakınlarını kaybetmiş ve sigortadan faydalanamamış benzer durumdaki kişiler için de bir emsal karar oluşmuş oldu.