Yeni Orta Vadeli Program ile birçok değişikliğe imza atıldı. Tarım sektöründe de yeniliklere gidilerek, üretimde teknolojiye dayalı kapasitenin arttırılması için “arazi bankacılığı” modeli ortaya atıldı. Bu bankacılık sistemi ile atıl tarım arazileri üretime kazandırılacak.
2018-2020 yıllarını kapsayan yeni Orta Vadeli Program’dan derlenen verilere göre, ülkenin küresel değer zincirinin üst basamaklara yükselmesi amacıyla imalat sanayi, bilgi ve iletişim teknolojileri, madencilik ve tarım sektörleri başta olmak üzere çeşitli sektörlerde teknolojik güçlere dayalı kapasitenin arttırılması hedefleniyor.
Yeni Bir Dönemin Kapısı Aralanıyor!
Büyük ölçekli tarımsal işletme modeli diye adlandırılan modele geçiş için destek verilecek. Tarımsal hibe ve kredilere ilişkin bürokratik işlemler azaltılarak bunlara ulaşma kolaylaştırılacak. Kredi ve hibelerin üst limiti arttırılacak tahsis süreleri kısaltılarak teminat sorunları da hafifletilecek. Bu projelerle de atıl tarım arazileri üretime kazandırılacak.
Arazi bankacılığı modeli birçok ülke tarafından tarım arazilerin piyasasını etkinleştirmek için uygulanıyor. Bunun en büyük örneği ise Fransa’da uygulanan Arazi Geliştirme ve Kırsal Yerleşim Birliği. SAFER olarak da bilinen bu birliğin görevi sahibi tarafından satışa sunulmuş toprakları satın almak, tarımsal yapıları ıslah etmek, uygun işletmelerin toprak parçalarını genişletmek, gerektiğinde ise toprağı ıslah ederek tarımsal üretimde kullanımını ve tarımla uğraşan ama toprağı olmayan çiftçilerin topraklandırılmasını sağlamak.
Raporda, tarım arazilerinin satımı, alımı, ortakçılık, kredi temini ve kiracılık işlerinin düzenlenmesi amacıyla arazi bankacılığı sisteminin uygulamaya konulması önem taşıyor. Bu sistem ile atıl araziler değerlendirilip tarıma kavuşturulacak.